Şirketlerin en büyük kabuslarından biri, birinin kendileri hakkında bir şeyler uydurması ve bunun bir linç kampanyası haline gelmesidir. Bu tarz şehir efsaneleri veya uydurma haberler elbette yeni değil ve markalar uzun zamandır bu tarz durumların baş kahramanı. Markalar bu durumun etkilerini azaltmaya çalışıp veya kendilerini tamamen farklı bir şekilde konumlandırmaya çalışsalar da ürünleriyle ilgili olumsuz yorumlar ve efsaneler gelişmeye devam etti.
Politikacılar, ilk bakışta dezenformasyonun ve sahte haberlerin büyük kahramanları gibi görünse de, şirketler aynı zamanda itibarları ve piyasadaki konumları üzerindeki etkilerinden de korkmaktadır.
En büyük sorunlardan biri ise son yıllarda yanlış bilgilendirme ve sahte haberlerin sürekli yükselişte olan bir unsur haline geldiğidir. Ek olarak yapılan bir araştırmaya göre de sosyal ağlar bizi yanlış bilgilendirme karşısında çok daha zayıf hale getirdi: Bu yüzden de artık çok daha kolay inanır olduk.
McGill Üniversitesi’nde bir araştırmanın sonuçlarına göre: COVID-19 ile sosyal medya bizi yanlış bilgilere daha açık hale getiriyor. Geleneksel medya yerine haberleri internetten veya sosyal medyadan alanlar salgın hakkında daha hatalı bir görüşe sahip olduğunu göstermektedir.
Ayrıca geleneksel medyayı kullanarak bilgi alanların, sosyal medyada gördüklerini kullanarak bilgiye ulaşanlara göre sosyal mesafe gibi sağlık açısından önemli tavsiyelerine uyma olasılığı daha yüksektir.
Araştırmacılar bu sonuçlara ulaşmak için Kanadalı kullanıcılardan olaşan grup ile çalışılmış. Araştırmadan çıkan veriler endişe verici çünkü haber kaynağı olarak Facebook veya Twitter’ı kullanan vatandaşların sayısı artmakta.
Dolayısıyla şirketler ve markaların alanına bakıldığında durum endişe vericidir. Tüketiciler, bu ortamlarda gördüklerini içeriği çok eleştirmeden araştırmadan çok daha hızlı bir şekilde kabul edecekler, bu da markanın hem ürünü hem de itibarı hakkında yanlış bilgilerin giderek artan bir güçle dolaşmasına neden olacaktır.
Bu tarz bir durumla karşılaşmamak için veya olumsuz etikelerini en aza indirmek için şirketler daha şeffaf olmak ve çok daha iyi iletişim kurmak için çaba sarf etmek zorundalar.